KEHLE-İ İKBAL

KEHLE-İ İKBAL
Birincisi biten Muhteşem Yüzyıl’ın şimdi ikincisi yayında. Özellikle hanım ekran tutsakları yeni bir meşgale edindiler..
*
Dizinin ilk bölümünü sektirmeden izleyen, dizinin gazıyla, Kanuniye,Hurrem’e beddua eden; baba kurbanı Şehzade Mustafa için hatim indirenler az-çok tanımışlardır onu.
*
Kanuni’nin kızı Mihrimah’la evlenerek saraya damat olan ve sanırım izleyicilerin, ekran başından gölgesine de olsa hayli beddua ettikleri Rüstem Paşa’dır konumuz.
*
Ticaret konusundaki başarısını bilmem; ama rüşvet konusunda Osmanlı’nın “one number”i olduğu konusunda ilgililer hemfikirdir.
*
Rüstem ‘in Hurrem Sultan’ın yönlendirmesiyle vezirliği gündeme geldiğinde ona karşı çıkanlar:
*
“Rüstem cüzamlıdır.Vezir olması uygun değildir.” diye karşı propaganda yaparlar.
*
Bu iddianın doğruluğu işin uzmanlarınca bit(kehle) ile test edilir. “Bitler, Cüzamlılardan uzak durur.” rivayeti gereği damat adayının giysilerinde bit aranır.
*
Rüstem bitli midir,yoksa kumpası duyan Hürrem Sultan mı özellikle koydurmuştur, bilinmez ama Rüstem’in çamaşırlarında bit bulunur ve Rüstem hem vezir hem de damat olur.
*
Osmanlı tarihçileri bu olaydan ötürü Rüstem’e:
“Kehle-i ikbal ile (Bit sayesinde, bitin rehberliğinde) vezir olan Rüstem Paşa “derler.
*
ve onun adına aşağıdaki beyitle tarihe hem tarih hem de not düşerler.
“Olacak bir kişinin bahtı kavi, talihi yar
Kehlesi dahi mahallinde anın işe yarar”
(Kişinin bahtı sağlamsa, talihi ona dostsa biti bile yerinde işe yarar.)
*
Tüm benzerleri gibi kefenin cebi olmadığını unutan Rüstem develer yükü rüşvet mirasını geride bırakarak birkaç metre bez eşliğinde göçüp gideli çok oldu.
*
Ne var ki onun en büyük mirası , rüşvet günümüzde de yoğun biçimde yaşamaya devam ediyor.
*
Torpil,adam kayırmacılık,rüşvet,yiyicilik günümüzde de en muteber ve kârlı uğraşlar olarak kurumsal varlıklarını ihtişamla sürdürüyorlar.
*
Giderek dindarlaştığı sanılan toplum ise kim olduğunu, nereye gittiğini sorgulamadan ve hiçbir rahatsızlık duymadan bu kirlilikle uyumlu biçimde mutlu bir yaşam sürdürmeye devam ediyor.
*
Rüstem’in başına konan TALİH KUŞU haftanın yedi günü, on koldan kumarın haram olduğuna inananların yönetiminde ülkemin ufuklarında konacak kelle arıyor.
*
Geçmişte kehle(BİT) ile ikbal dağıtılırmış ya hani.Günümüzde de çok değişen bir şey yok. Makam ve mevkilere bitli olanlar getirilmese de özellikle – kullanılmaya müsait olurlar- diye kirliler getirilmekte.
*
“Tahsil,akıl, bilgi, feraset,ahlak” dersen…
*
Yazık ki insanı gerçek manada insan eden bu değerler çağımızda beş para etmiyor artık.
*
Bunlar karın doyurmuyor.Üstelik teslim olmayı zorlaştırdığı için açlığa, yoksulluğa mahkum ediyor sahibini.
*
Bireyi yalnız kendini değil tüm toplumu,insanlığı da düşünmeye , sorunlara çözüm aramaya zorluyor.
*
Üstüne üstlük uykusunu kaçırıyor insanın…
*
Hal böyle olunca , biz de çoğunluğa uyup rahatımıza mı bakacağız peki?
*
Asla…
*
Biz bizi insan eden değerlerden asla taviz vermeyecek, açlığa, yoksulluğa katlanacak; satılmaya,kullanılmaya, aptal rolü oynamaya “hayır” diyeceğiz.
*
İnsanlık zor zenaat dostlarım; ama insan olmak için değer…
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR