Buyurun Namaza… Her Kişi Niyetine!

Buyurun Namaza… Her Kişi Niyetine!
Suriye cephesinden acı haberler gelmeye devam ediyor. Bu gidişle de devam edecek ve biz artık acılara alıştık.
*
Son kayıplarımız 16 şehit, 33 yaralı… Daha önce uçmağa varan 21 can ve gazi olanlar hariç tabi. İŞİD, iki askerimizi yaktığına ilişkin video yayımlıyor. PİLLİ SAV-MA Bakanı “DAEŞ elinde 3 askerimiz olduğu” yönünde bilgi veriyor o kadar. Konuşmak için bahane arayan sayın velinimetimizde tıs yok. Emir eri derseniz, efendilerini taklit yoluyla vatandaşa gaz vermeyi öğrenmek gayretindeler.
*
Vatandaşımız artık kanıksadı her şeyi. Ölüm sıradanlaştı. Ateş düşen ocakların acısını canımızda hissetmiyoruz. Sayı biraz fazlaysa ‘ah tüh’ diyoruz; ardından yine ‘Hadi gülüm yandan…’ Günlük hayatımıza aynen devam ediyor; bize ait olmayan paralarla, bize ait olmayan ürünleri satın almak için alışveriş merkezlerine doluşuyoruz. Yılbaşı hediyesi alacakmışız…
*
Aslında her şey olumsuz değil(!) Başımızın tacı muhteremlerin, nutuk dışında, cenaze kaldırma dışında iyi becerdikleri işler de var. Allah için bir konuda daha çok başarılılar. SANSÜR. Bir olay mı oldu? İnterneti kesmeyi harika beceriyorlar. Yassak kardeşim! Biz yasakları kaldırmak için iktidar olmuştuk nihayetinde…
*
Olan bitenle biraz ilgili olanlar anladılar artık işi. İnternet mi yavaş… Gene kötü bir olay oldu. Hemen fısıltı gazetesi devrede.
*
Bizimkiler olayların duyulmasını önlemek için harcadıkları çabayı, olayları önlemeye ayırsalar; inanın Türkiye daha yaşanası bir ülke olur.
*
16 şehitten sonra, bir mübarek, bir nurlu ağzından dökülen şu incilere bakın…:
*
“Bu son kısımda tabii maalesef birkaç şehidimiz, yaralılarımız oldu…” Hay ağzınıza sağlık! Evet, efendim, birkaç kişi nihayetinde… Önemsiz bir kayıp.
*
“Sayın velinimetimizde tıs yok.” derken haksızlık yapmış olmayayım. Bombayla, ya da yakılarak şehit edilen o evlâtlarımızdan daha mühim bir konu vardı ki o konuda konuşmasalar olmazdı.
*
Her ne kadar memleketi, memleketin evlatlarını savunamasalar da milli içkimizi savunmak konusunda mübarek bedenlerini siper eylediler. “Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, milli içkimiz ayrandır.” buyurdular…
*
Böyle bir günde ayran muhabbeti yapmayı, her yiğit beceremez nihayetinde. Hayli ustalık gerekir. Vallahi helal olsun!
*
Yalnız ben bir konuyu pek anlayamadım. Vatan sathında ve Suriye kariyesinde olan bitenlere bakarsak ve az buçuk vicdanlıysak, Boğaz’a karşı oturup keyif çatacak halde değiliz.
*
Yaşadığımız acı manzara karşısında zıkkımlanacaksak eğer, ha rakı içmişiz, ha şerbet, ha ayran; ha şifa niyetine deve sidiği…
Ne fark eder ki?
*
Canım kardeşlerim. Değerimizin ne kadar arttığının farkında olun lütfen. İçerdekileri boşverin. Maçtan, Avrasya Tüneli’nden gelen paralarla sarıyoruz nasılsa anaların yaralarını. Hesaba dışardan eklenenlerse leblebi çekirdek. 21+16+2…
*
Çok sayılmaz. Birkaç kişi yani. Milli içkimiz gibi önemli bir konu yanında, lâfını etmeye bile değmeyecek bir kayıp. Hem bizde şehitler, oldum olası koltuk altı dolgu malzemesidir. Teferruat yani. Teferruata takılmayalım. Çiğköfte rehberliğinde milli içkimiz ayranı çekip uyuyalım. Masal isterseniz, masalcımızın sustuğu yok.
*
Bizimkilerin Moskova’da Rusya’yla, İran’la kucak kucağa vardığı anlaşmaya da bakmayın siz. Yakında bu üçlü görüşmeye Esat da katılacakmış. Olsun canım. Biz Suriye’ye Esadı devirmeğe değil pikniğe gitmiştik zaten.
*
Yine de böyyüklerimizin sözü sözdür. Her ihtimale karşı abdestiniz hazır olsun. Şam’da Emevi Camii’nde namazımız yakındır zira.
*
Gerçi imamımız bizden biri olmayacak, YENİDEN ESAD KARDEŞİMİZ olacak; ama fark etmez.
*
Namaz namazdır nihayetinde.
*
Allah gafletimizi zail, dualarımızı kabul eyleye….
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR